DALIŞ NOKTALARI

1.AKVARYUM KOYU:

Kemer civarındaki en güzel dalış noktalarından biri olan bu koy hem dalışa yenibaşlayanlar, hem de beraberindeki aile üyeleri ve arkadaşları için yüzme, şnorkel yapma ve güneşlenme olanakları itibarıyla idealdir. Akvaryum Koyu, Kemer Yat Limanı’na 18 dakika mesafede olup buraya ulaşım sadece deniz yoluyla sağlanmaktadır. Sarp kayalar ve çam ağaçlarıyla çevrili olan bu koyda, bulunan güzel bir çakıl plajı da tüm ziyaretçilerin doğayla iç içe hoşça vakit geçirmelerinde önemli bir rol oynamaktadır. Rüzgar ve dalgaya karşı korunaklı ve mevcut plajından dolayı istenen her türlü sığlıkta dalışa başlamaya elverişli olan bu koyda birçok türden balık ve sualtı canlısına rastlanmaktadır. Bunlar arasında tekir, kupes, karagöz, kefal, sargoz, papaz, sarpa, günbalığı, orfoz, ahtapot, deniz kestanesi, deniz yıldızı bazen barakuda, kalamar ve vatoz da bulunmaktadır.

Koyun en derin yeri 12 metre olup deniz tabanı yer yer çakıl ve kum arasında değişiklik göstermektedir. Ayrıca üzerleri renkli sünger ve mercanlarla kaplı büyük kayalar arasında balıklarla birlikte dolaşmak ve tabii ki balıkları elden beslemek tarifi yaşanmadıkça anlaşılmaz büyük bir keyif vermektedir.

 2.KİRİŞ MAĞARA KOYU:

Rüzgar ve dalgaya karşı korunaklı olan bu koy, Kemer Yat  Limanı’ndan dalış teknesiyle 15 dakika mesafedir. Bu koyun sığ başlaması ve uzantısının 18 metreye varan bir derinliğe sahip olması itibarıyla hem yeni başlayan, hem de sertifikalı dalgıçlar için çok uygun bir dalış noktasıdır. Sarp kayalarla çevrili bu koy, ismini dışarıdan da kolayca görülen, içi; yarı hava, yarı su ile dolu iki küçük mağaradan almaktadır. Aynı zamanda sualtında da görülmeye değer küçük mağaraların ve tünellerin oluşu ve en önemlisi bu koydan Kabarcık Mağarası’na sualtından rahatlıkla ulaşılabilmesi de buna etkendir. Sualtının yer yer kaya, taş, çakıl ve kumdan oluştuğu bu koyda, sargoz, karagöz, papaz, kefal, günbalığı, sokar, kayabalığı, kertenkele balığı, müren, orfoz, kupes, barbunya, tekir gibi çok çeşitli balık türlerine ve yengeç, deniz yıldızı, deniz kestanesi, karides, mürekkepbalığı, ahtapot gibi diğer deniz canlılarına rastlanmaktadır. Balıkların bitmek bilmez bir iştahla dalgıçlar tarafından sunulan ekmek parçalarını hep kabul etmeleri ve mutluluklarını ifade edercesine dalgıçların etrafında dönüp durmaları fotoğraf karelerine sığmayacak çok ilginç, doğal görüntüler oluşturmaktadır. Dalmayanlar için de koyu çevreleyen sarp kayalardaki yaban keçilerinin gayesizce gezinişleri doğrusu heyecan vericidir.

3.FENER (TÜNEL)

Her seviyeden dalgıçlara uygun olan bu güzel dalış noktası, Kemer Yat Limanı’na sadece 8 dakika mesafededir ve Limandan kolaylıkla görülmektedir. Bölgenin kayalık olması itibarıyla burada birçok irili ufaklı tünel ve kaya oluşumlarına rastlanmaktadır ve en önemlisi de bu dalış noktasına adını veren L-Resifi ve Tüneldir. Resif su yüzeyinin 3 metre altından başlar 18 metreye kadar devam eder. Resifin başladığı yerde derinliği 9m. ve uzunluğu 5m. olan geniş bir Tünel vardır ki üzerinde barındırdığı onlarca deniz canlısından dolayı görülmeye değer bir dalış merkezidir.

Mercanlar, denizlaleri, renkli süngerler, tüplü kurtlar, istiridyeler ve tunikatlarla kaplı olan tünelde mürene, ahtapota, karavidaya, deniz akrebine, yengece, denizhıyarına, deniztavşanına, orfoza, papazbalığına ve birçok balık türüne rastlanmaktadır.

4.BATIK (PARİS)

Kemer Yat Limanı’ndan 7 dakika mesafede, 21-31 m. derinlikte, tamamen kumdan oluşan deniz tabanında yüzer vaziyette, birinci gibi duran Fransız Batığı “Paris” 1917 yılının Eylül ayında, Mustafa Ertuğrul komutasındaki küçük bir Türk askeri birliğinin Kocaburun Tepe’sinden açtığı top ateşi sonucu sancağındaki 10 farklı noktadan yaralanmasıyla batmıştır. Uzunluğu 65 m., genişliği ise 14 m. yıllardır sualtında yatan bu gemi enkazı çeşitli renklerde sünger ve mercanlarla kaplı olup, aynı zamanda da müren, iskorpit, karavida, orfoz gibi birçok canlıya ev sahipliği yapmaktadır. Zamanın teknolojisinin bir sonucu olarak gemi perçinli inşaa edilmişti ve buharla çalışmaktaydı. Enkazın tam ortasındaki büyük buhar kazanı ve etrafa saçılmış çok miktardaki briket, kömürler bizi tarihin derinliklerine götürmeye yetmektedir. Ayrıca enkazın kıçında görülebilen çok miktardaki top mermilerinden de Paris’in 1. Dünya Savaşı yıllarında aktif görev yaptığını anlamaktayız. “Paris” enkazı dalışı sadece sertifikalı ve deneyimli dalgıçlar içindir. Paris batığına İniş ve çıkışlar, batığa baş veya kıçtan bağlı olan klavuz ipinden yapılır.

5.BATIK (PATİ)

2001 Yılının soğuk ve fırtınalı 1 Ocak gecesinde, büyük azgın dalgalarla Kiriş Akvaryum Koyu’nun açığındaki kayalıklara sürüklenen PATI ismindeki Gürcistan bandralı gemi ortadan ikiye ayrılarak, baş tarafı hemen sulara gömülmüş, kıç tarafı ise kıyıda kayalara oturmuştur. Gemide bulunan coğu Pakistan ve Srilanka’lı mültecilerin 6 sının cesedine ulaşılmış 45 kişi kaybolmuş ve 32 kişide sağ olarak kurtarılmıştır. Kayalıklar üzerinde görülebilen Pati isimli gemi 2004’ün kışında da tamamen batmıştır. 15 m. uzunluğundaki demir gemi enkazı, 5-12 m. derinlikte ve kum zemin üzerindedir. Tecrübeli dalgıçlar için uygun bir dalış noktasıdır. Geminin direkleri, zincir ve çapa gibi bazı parçaları etrafına saçılmış haldedir. 15 yıllık bir geçmişe sahip olan bu enkazda orfoz, müren gibi bazı balıklar yuvalanmıştır.  Bunun dışında enkazın etrafında vatoz, deniz yıldızı, deniz tavşanı gibi canlılara ve ender olarak da ton balıklarına rastlanmaktadır.

 6.ÜÇADALAR

Tekirova sahillerinde bölgede isimleri Martı, Mağara, Piknik ve küçük ada olarak anılan dört ada bulunmaktadır. Bu adalar dünya kriterlerine uygun nadir dalış merkezlerindendir. Bu bölge KEMER kaymakamlığı tarafından sadece dalış  teknelerine açılmış olup eşsiz güzellikte bir dalış merkezidir aynı zamanda  Sualtı zenginliklerini keşfetmek isteyen insanlar için cezbedici bir fırsat yaratmaktadır. Bu dalış merkezlerine 30 dakikalık bir tekne yolculuğu ile varılabilmektedir.